Çocuk ve Spor

Sporun, çocukların gelişimi üzerinde yarattığı etkiler konusunda (özellikle boy ve ağırlık gelişimi konusunda) birçok araştırma bulunmaktadır. Malina’ya göre, fiziksel aktiviteler organizmada azot tutuluşunu ve protein sentezini arttırmakta, sonuç olarak lateral büyümeyi uyarmaktadır. Bu nedenle ağırlıkta gözlenen artış, boy da gözlenenden daha fazladır (1).

Sporsal aktivitelerin kemik gelişimi üzerine etkisi birçok araştırmacıya konu olmuştur. Larson’a göre de sınırlı stres, kemiklerin büyümesi için faydalıdır. Hareketsizlik, kemik büyümesine zararlı sonuçlar verirken, aşırı ve şiddetli stres de kırıklara neden olur. Yüklenmede strese gösterilen tepkilerde bireylere göre değişir. Bazı çocuklar için atma, atlama, kaldırma kemik dokularda istenmeyen sonuçlar yaratırken, diğer çocuklarda durum böyle olmayabilir. Egzersiz, kemik genişliğini ve mineralizasyonunu arttırırken, hareketsizlik azaltır. Bu azalma en fazla kalsiyumda görülür. Bununla birlikte aktiviteye dönüldüğünde kalsiyum düzeyleri de normale döner. Demineralize kemikler, normal kemiklere oranla daha zayıf olduklarından kolayca kırılabilirler.

Parizkova, 11 yaşından 18 yaşına kadar yedi yıl süreyle erkek çocuklar üzerinde yaptığı araştırmada, spor yapanların boy ve vücut ağırlığı yönünden daha iyi geliştiğini göstermiştir. Optimal bir süre ve şiddette kemiklerin epifiz bölgesine yapılan basınç etkisinin büyümeyi uyarıcı sonuçlar doğurduğu, ancak uzun süren şiddetli egzersizlerin tam aksine büyümeyi engelleyici etki yaptığı görüşünü destekleyen birçok araştırma bulunmaktadır. Hareketsizlik kasların protein yapısında bir azalma, kemik yapılarında ise demineralizasyona sebep olur. Egzersiz ise kas dokunun kanlanmasını arttırır, kemiğin enine büyümesini etkiler. Kemiğin dansitesini arttırır, fakat uzunlamasına büyümesini etkilemez. Howel’a göre; uzunlamasına büyüme genetik faktörlerin etkisi altındadır (2).

Sporsal aktivitelerin kas büyümesi üzerine etkisini özetlemek gerekirse; kas dokusuda bir yüklenmeye aynı kemik dokusu gibi tepki gösterir ve uyum yapar. Hem iskelet kası hemde kardiak kas normalde fazla bir yüklenme ile karşılaşınca kütle artışı (Hipertrofi) şeklinde bir uyum tepkisi gösterir. Sistematik fiziksel aktivite kas kompozisyonunuda, kas kütlesi oranında olumlu yönde etkiler. Fiziksel olarak aktif olan çocuklar , pasif olan çocuklardan daha az yağlı vücut kütlesine sahiptirler (3).

Sonuç olarak; Neumann’ın belirttiği gibi sporcularda olgunlaşma (Fiziki yönden) daha erken gerçekleşmektedir. Buna karşılık sporun gelişmeyi hızlandırmasının olumsuz bir yönü yoktur. Yani çabuk olgunlaşma ile gelişmenin engellenmesi tehlikesi azdır ya da hiç yoktur (4). Ancak unutulmaması gereken konu; yüklenmelerin içeriği ve dozunun doğru seçilmesidir.

Sporsal aktivitenin büyüme üzerine etkilerini bu şekilde özetlerken gelişim üzerine etkileri ileriki bölümlerde, özellikle de Hareket Gelişimi bölümünde daha ayrıntılı olarak ele alınacaktır.

Kaynaklar
1. Ergen., E. Egzersiz yapan çocuklarda akciğer volüm değişiklikleri. SHD. Cilt 18, 1983. İzmir s,131.
2. Ertat, A. Spor Bilimleri 1. Ulusal Sempozyumu Bildirileri 1990 . Ankara. s, 300.
3. İbid.
4. Heipertz , W. Spor Hekimliği. Çev: Mehmet Arman. Arkadaş Tıp Yayınları. 1984 s, 93.